Gençlik Aşısı
GENÇLİK AŞISI
Kozmetik, dermatoloji anabilim dalının bir alt branşıdır ve dermatolojinin koruyucu hekimlik bölümüdür. Burada amaç cildin bakımı, korunması, daha sağlıklı olmasının sağlanmasıdır. Bu işlemlere ek olarak doğal görünümü bozmamak kaydı ile yapılan dolgu, botoks, yüzeyel ve derin (mezoterapi) nemlendirme işlemleri kişiye daha genç ve yıpranmamış bir görünüm sağlar.
Medyada sık sık rastladığımız gençlik aşısı, belli bir kentin ışıltısı, belli bir gölün mucizesi, belli bir yumuşakça hayvanın katkısı vs örnekler aslında bazı ürünlerin tanıtımı için halkta ilgi oluşturmak ve satış tekniği ile ilgili durumlardır. Yoksa konunun aşı vs ile ilgisi elbette yoktur ve temel amaç cildin yoğun nemlendirilmesi sonucu daha canlı, dolgun ve daha genç bir görünüm sağlanmasıdır.
Bilimsel olarak bu yoğun nemlendirme işlemini anlatmadan önce ekstrasellüler matriks kavramını açıklamak yerinde olur. Vücudumuz malum bir çok organdan oluşur. Bunları o organa göre özelleşmiş hücrelerin oluşturduğu dokular belirler. Peki, hücreler o ortamda nasıl dururlar?Birbirleriyle veya çevre dokularla çarpışıp ezilmezler mi? Ya da oradan oraya savrulmazlar mı? İşte böyle durumları önleyen, hücrelerin içine yerleştiği jöle kıvamında bir ara madde söz konusudur. Bunun da içinde hücreler dışında kollajen ve elastik lifler, kan damarları, sinirler, hücreler arası, hücre damar ve doku bağlantılarını sağlayan proteinler vb çok sayıda yapı bulunur. Ekstrasellüler matriks denen ara maddenin ana yapısını glikozaminoglikan denen bağ dokusu molekülleri oluşturur. Burada en önemli yapı hyaluronik asittir. İnce uzun bir lif yapısındaki bu proteine bağlanan diğer moleküller ile ağsı bir yapı ortaya çıkar. Oluşan bu devasa molekülün çok sayıda görevi vardır. En önemli görevlerden biri ise yoğun su tutucu etkidir. Yapıya bağlanan su molekülleri kolayca ayrılmadığından vücut hareketleri ile yer değiştirmez, akmaz.
İşte değişik tanıtım sloganları ile sunulan uygulamalarda cildin orta (dermis) tabakasına gönderilen madde temelde hyaluronik asittir. Yanında vitamin, aminoasit vs yazılanlar da çoğunlukla satış tekniğine bağlı ifadelerdir. Hyaluronik asit ve ek moleküler yapıları ortamdan su bağlayınca, doku daha parlak, nemli bir görünüm kazanır, yüzeyel kırışıklıklar da daha az görünür hale gelir. Sonuçta kişi daha genç bir görünüme kavuşur. Bu uygulamalar ne yazık ki kalıcı değildir. Hastaya göre birkaç ayda bir tekrarlanması gerekebilir.
Hyaluronik asit moleküllerinin daha yoğun ve birbirine daha sıkıca bağlı şekillerinin uygulanması dermal dolgularda ve kas-kemik birleşim yerlerine yapılarak yüz germe (lifting) işlemlerinde yarar sağlar. Cildinizin hangi tabakasında hangi sorunlar var ve hangi işlemler bilimsel olarak yararlı olur? Bunu en iyi dermatoloji uzman hekiminiz belirleyecektir.